Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Ocak 2012 Pazar

Ermenistan’da 19 Şubat 2003 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Koçaryan’ın İkinci Şansı Var Mı?


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
Giriş
Bu çalışmada bağımsızlık sonrası Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimleri değerlendirilmiş ve 2003 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin muhtemel sonuçları hakkında bazı yorumlarda bulunulmuştur. Özellikle bağımsızlık sonrası Ermenistan’ın siyasî hayatındaki gelişmelerin ele alındığı makalede, cumhurbaşkanlığı makamının oluşturulması, yasama ve yürütme erkleri arasındaki denge, Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hakkında Kanun, Ermenistan Anayasası’nda belirtilen yetki paylaşımı ve seçim sistemi incelenmiştir.

1980’li yılların sonlarından itibaren Ermenistan ulusal bağımsızlık hareketinin güçlenmesi Ermenistan’ın bağımsızlığını kazanma sürecini hızlandırdı. Bu süreçte en önemli gelişme muhalefetin de katıldığı Ermenistan Yüksek Sovyet’ine yapılan seçimler oldu.

1990 Yılı Ermenistan Yüksek Sovyet Seçimleri ve Ermenistan’ın Bağımsızlığını İlân Etmesi    
1980’li yılların sonlarından itibaren Sovyetler Birliği’nin çökme sürecinin başlaması bütün Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi Ermenistan’da da ulusal bağımsızlık mücadelesini güçlendirdi. Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ Özerk Vilâyeti’nin Ermenistan ile birleştirilmesi için çaba harcayan Ermeni Ulusal Hareketi (EUH) (Hayoç Hamazgayin Şarjum) daha sonra Ermenistan’ın bağımsızlığı için ciddî mücadeleye başlamıştır.

Ermenistan Yüksek Sovyet’i, 20 Mayıs 1990 seçimlerini Komünistlerin kazanmasına rağmen Yüksek Sovyet başkanlığına Ermeni Ulusal Hareketi Başkanı Levon Ter-Petrosyan getirildi. Petrosyan’ın bu makama getirilmesi Ermenistan’ın bağımsızlık mücadelesinin anayasal çerçeveye taşınmasına neden oldu. Artık, sadece muhalefet değil, hükümet de Ermenistan’ın bağımsızlığını talep ediyordu. Ermenistan Yüksek Sovyet’i 23 Ağustos 1990’da yapılan ilk toplantısında “Ermenistan’ın Bağımsızlığı Deklârasyonu”nu kabul etti. 21 Eylül 1991’de yapılan referandumda ise % 94’lük bir oy oranıyla Ermenistan’ın bağımsızlığı kabul edildi. Ermenistan bağımsızlığını ilân ettikten sonra Yüksek Sovyet ülkenin toplumsal ve ekonomik yapısını değiştiren bir dizi kanunu uygulamaya soktu. Eylül 1990’da “Ermenistan Cumhuriyeti Devlet Mülkiyeti Hakkında Kanun”, Şubat 1991’de “Ermenistan Cumhuriyeti’nde Özelleştirmenin Esasları Hakkında Kanun”, “Köylüler ve Köylü Kolektif Çiftlikleri Hakkında Kanun”[1] kabul edildi. Bu kanunlar gereğince Ermenistan’da bulunan bütün menkul ve gayrimenkuller bağımsız Ermenistan Cumhuriyeti’nin mülkiyetine geçti, daha sonra özelleştirmenin hukukî alt yapısı hazırlandı. Sovyetler Birliği’nden miras kalan kolektif çiftlikler dağıtıldı ve toprak devletin tekelinden alınarak köylülere dağıtıldı.

Ermenistan Yüksek Sovyet’ine muhalefetin katılımıyla yapılan seçimleri Komünistlerin kazanmasına rağmen Petrosyan’ın Yüksek Sovyet başkanlığına getirilmesi ve daha sonraki siyasi gelişmêler devletin yönetim şeklinin değiştirilmesi zorunluluğunu ortaya çıkardı ve cumhurbaşkanlığı makamı oluşturuldu.

1991 Yılındaki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri

Petrosyan, Ermenistan Yüksek Sovyet’i başkanı seçildiğinde Yüksek Sovyet yasama gücünü elinde tutarken, yürütme gücü başbakan ve kabinesi ile Yüksek Sovyet Başkanlık Divanı tarafından paylaşılmaktaydı. 1991’de kabul edilen bir kanunla yasama ve yürütme erkleri kesin çizgilerle ayrıldı ve yürütme yetkilerine sahip bir cumhurbaşkanlığı makamı oluşturuldu. Bunun için 1 Eylül 1991’de “Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hakkında Kanun”[2], “Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seçimleri Hakkında Kanun”[3] ve “Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının Ödüllendirilmesi, Hizmet Edilmesi ve Korunması Hakkında Kanun”[4]  kabul edildi.

16 Ekim1991’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini % 83’lik oy oranıyla Ermenistan Yüksek Sovyet Başkanı görevinde bulunan Petrosyan kazandı. Cumhurbaşkanı adaylarından Vazgen Manukyan’ın adaylığını geri çektiği seçimde Ulusun Kendi Kaderini Tayin Birliği (UKKTB) Başkanı Prayur Hayrikyan % 7’lik oyla ikinci oldu.[5] Geri kalan oyları ise aralarında Komünistlerin, Ermeni Devrimci Federasyonu ve bağımsızların bulunduğu muhalefet adayları paylaştılar.

 “Ne barış, ne de savaş” durumu Ermenistan ekonomisinde ciddî bir değişikliğe imkân vermemektedir. Zira Ermenistan kendisinden başka Dağlık Karabağ nüfusunu beslemekte ve buradaki grupları silâhlandırmaktadır. Petrosyan’ın çok sık aralıklarla değiştirdiği başbakanlar da ülkenin ekonomik sorunlarına devlet sanayi tesislerine ham madde ve enerji temin edemediği için üretim durdu ve işsizlik arttı. Rusya, Sovyet para birimi olan Rubleyi değiştirdikten sonra Ermenistan ekonomisi daha ciddî bir sıkıntıya girdi ve ulusal paraya geçiş süreci hızlandırıldı. 1994’te Azerbaycan ile ateşkes anlaşması imzalandıktan sonra Ermenistan hükümeti daha sistematik olarak ekonomik reformlar yapmaya fırsat buldu. Metsamor Nükleer Elektrik Santralinin enerji üretimine başlaması ülkede yaşanan enerji krizini geçici olarak çözdü. Anayasanın hazırlanması için özel bir komisyon kuruldu. Üç yıllık bir çalışma sonunda anayasa hazırlandı ve 1995’te kabul edildi. Bütün bu gelişmelere rağmen ekonomi ve Dağlık Karabağ sorunu Petrosyan’ın ikinci dönem başkanlığında da karşısında duran ciddî sorunlar olarak kaldı.[6]

1996 Yılındaki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Petrosyan, 1996’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde halkın güvenini kaybetti, parlâmentoda azınlığa düştü ve güçlü bir muhalefetin baskısıyla karşı karşıya kaldı. Ateşkes imzalandıktan sonra muhalefet, ülkedeki sorunları yeniden tanımlamaya, ekonomik ve sosyal sorunları gündeme getirmeye başladı. Dağlık Karabağ’da savaş devam ederken Petrosyan muhalefet ve halka karşı ülkede yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasî sorunların savaşla bağlantılı olduğunu iddia ediyordu. Ancak ateşkesten sonra geçen iki yılda da bu sorunların devam etmesi ve hatta bazen daha ciddî bir hâl alması Petrosyan iktidarının yetersizliğini ortaya çıkardı. 1991 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların %83’ünü alan Petrosyan, 1996 seçimlerinde % 51.75 oy oranıyla Vazgen Manukyan’ı (% 41.29) yenerek ikinci defa Ermenistan Cumhurbaşkanı seçildi.

Petrosyan iktidarının zayıflamasının en büyük nedenlerinden biri de 1980’li yılların sonlarından itibaren onunla beraber mücadele eden arkadaşlarının ve Karabağ Komitesi liderlerinin ayrılarak kendi siyasî partilerini kurmaları olmuştur. Petrosyan yönetiminin ilk başbakanı olan Vazgen Manukyan ve Yüksek Sovyet’in Dış İlişkiler Daimî Komitesi Başkanı Davit Vardanyan Ulusal Demokratik Birlik Partisi’ni (UDBP) kurdular. Bir dönem Petrosyan’ın ulusal güvenlik başdanışmanı görevinde bulunan Aşot Manuçaryan ve Rafael Gazaryan ise Bilim Adamları ve Sanayiciler Birliğini[7] (BASB) oluşturdular. 1996 seçimlerinden sonra Petrosyan iktidarında ikincil konumda olan liderlerin de ayrılmaya başlamasıyla iktidar daha da zayıfladı.

Petrosyan’ın yedi yıllık iktidarında en çok tartışılan konu Taşnaksutyun Partisi’nin kapatılması ve 1996 seçimleri öncesinde sokaklarda gösteri yapanlara karşı ordunun kullanılması olmuştur.

Petrosyan, 1994 Eylül ayında Taşnaksutyun Partisi’nin yasadışı faaliyetlerde bulunduğuna dair deliller elde edilince, ulusal güvenlik gerekçesiyle bu partinin kapatılması kararını imzaladı.[8] Bundan iki gün sonra Başsavcı, terör faaliyetlerinde bulunmak ve siyasî örgütlerin yurt dışından veya bir yabancı tarafından yöneltilmeyeceği hükmünü içeren “Siyasî ve Kamusal Örgütler Hakkında Kanun”un[9] 3. maddesinin ihlâl edildiği gerekçesiyle Yüksek Mahkemeden Taşnaksutyun Partisi’nin kapatılmasını talep etti. Birçok Ermeni yazar Taşnaksutyun Partisi’nin kapatılmasını Ermenistan’da gelişme aşamasında olan demokrasiye karşı bir darbe olarak nitelendirdi.

1996 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde muhalefet birleşerek mitingler düzenledi. Parlâmento önünde yapılan bir miting sırasında dönemin Parlâmento Başkanı ve yardımcılarının kaçırılarak feci bir şekilde dövülmesi iktidarın sabrını taşıran son damla oldu.  Petrosyan, daha fazla taşkınlık yapılmaması için orduyu kullandı.[10]

Petrosyan, ekonomik alanda bazı reformlar yapsa da karşılaştığı sorunların hepsini çözmeyi başaramadı. Petrosyan ekonomiyi iyileştirmeye değil, yeni bir ekonomi kurmaya çalışıyordu. Zira ekonomi tamamen çökmüştü ve bağımsızlık sonrası Sovyet mevzuatı ile ülke ekonomisinin kalkınması mümkün değildi. Pazar ekonomisi, küçük devlet mülkiyetinin özelleştirilmesi ve toprak reformu için yeni kanunlar kabul edilmesine rağmen istenilen sonuçlara ulaşılamadı. Azerbaycan ile barış anlaşmasının imzalanmaması da ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi.

Ateşkes imzalanmasından sonra Petrosyan, Azerbaycan ile görüşmelere başladı ve 1997’de AGİT Minsk Grubu’nun ileri sürdüğü barış anlaşmasını prensip itibarıyla kabul etmesiyle istifa sürecini hızlandırdı.

Petrosyan iktidarında Ermenistan Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı görevinde bulunan Libaridyan, Petrosyan’ın istifa etmesinin nedenini geleneksel rakipleri olan Ermenistan Komünist Partisi (EKP), Ermenistan Demokratik Partisi (EDP), Ulusal Demokratik Birlik (UDB), Ulusun Kendi Kaderini Tayin Birliği (UKKTB) ve Ermeni Devrimci Federasyonu’nu (EDF) baskıları sonucunda değil, on yıl birlikte çalıştığı kişilerin ona karşı çıkmalarında görmektedir.[11] Muhalefetin, özellikle de kendi grubunda kilit konumda olan bazı bakanların da izlediği ekonomik ve siyasî politikaları ile Karabağ politikasına karşı çıkmaları sonucunda Petrosyan, Şubat 1998’de istifa etmek zorunda kaldı. 

Dağlık Karabağ’dan Ermenistan Cumhurbaşkanlığına Giden Yol: 1998 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Petrosyan istifa ettikten sonra başbakanlık görevinde bulunan Koçaryan vekâleten Cumhurbaşkanlığı yetkilerini üstlendi. 1980’li yılların sonlarından itibaren Dağlık Karabağ’da Krunk (Turna) teşkilâtının liderliğini yapan Koçaryan, 1992’de sözde Dağlık Karabağ Savunma Komitesi Başkanı, 1996’da ise Cumhurbaşkanı seçildi.[12] Petrosyan tarafından Mart 1997’de Ermenistan Başbakanı olarak göreve getirilen Koçaryan, daha sonra muhalefet saflarına katılarak Petrosyan’ın ekonomi ve Dağlık Karabağ politikasını eleştirmeye başladı. Koçaryan cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladıktan sonra Liberal Demokrat Parti ve başka muhalif siyasî partiler “Ermenistan Cumhurbaşkanlığı Hakkında Kanun”un 3. maddesinde belirtilen “...35 yaşını tamamlamış, seçme ve seçilme hakkına sahip olan, son on yılı Ermenistan’da yaşayan herkes cumhurbaşkanı seçilebilir...”[13] ifadesine dayanarak Koçaryan’ın son on yılda Ermenistan’da yaşamadığını ve cumhurbaşkanı adayı olamayacağını ileri sürdüler. Ancak Koçaryan, İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı ve son on yılda Ermenistan’da yaşadığını teyit eden belgeyi Yüksek Seçim Komisyonuna sunduktan sonra muhalefet partilerin itirazları sonuçsuz kaldı. 

Koçaryan, istifa edip ayrılan Petrosyan’a vekâlet ettiği için Cumhurbaşkanı yetkilerine sahipti ve seçimlere hile karıştırdığı iddialarına rağmen 1. turda Cumhurbaşkanı seçilemedi[14]. Hiçbir siyasî partiden destek almayan bağımsız aday Karen Demirçiyan Koçaryan’la ikinci tur seçimlerine kaldı. Birinci turda Robert Koçaryan 545.843 (% 38,82), Karen Demirçiyan 430.530 (% 30,62), Vazgen Manukyan 171.834 (% 12,22), Sergey Badalyan 154.997 (% 11,02), Prayur Hayrikyan 76.009 (% 5,41), David Şahnazaryan 6.891 (% 0,49), Artaşes Gegamyan 6.308 (% 0,45), Vigen Khaçatryan 4.016 (% 0,29), Hrant Khaçatryan 2.943 (% 0,21), Aram Sargsyan 2.715 (% 0,19), Yuri Mkrtçyan 2.511 (% 0,18) ve Aşot Bleyan 1.563 (% 0,11)[15] oy aldılar.

 

Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seçimleri Hakkında Kanun[16] (5. Bölüm, 32. Madde) gereğince toplam oyların yarıdan fazlasını alamayan aday cumhurbaşkanı seçilemediğinden Ermenistan Yüksek Seçim Komisyonu en fazla oy alan Koçaryan ve Demirçiyan arasında ikinci tur seçimlerin 30 Mart 1998’de yapılmasını kararlaştırdı.

 

İkinci tur seçimlerinde Karen Demirçiyan % 40,51, Robert Koçaryan ise % 59,49 oranında oy aldı ve Cumhurbaşkanı seçildi. Koçaryan’ın ilk tur seçimlerinde Demirçiyan’dan % 8,20 oranında fazla oy almasına karşın ikinci tur seçimlerinde aradaki farkı %18,98’e kadar çıkarması, muhalefet tarafından seçimlere hile karıştırılması olarak değerlendirildi.


TABLO–1. İkinci Tur Seçimlerinde Seçim Bölgelerine Göre Koçaryan ve Demirçiyan Arasında Oy Dağılımı.
  
Seçim Bölgeleri: 1 - Ajapnyak, 2 - Avan, 3 - Arabkir, 4 - Davitashen, 5 - Erebuni, 6 - Center,7 - Malatia-Sebastia, 8 - Nor Nork, 9 - Nork-Marash, 10 - Nubarashen, 11 - Shengavit, 12 - Kanaker-Zeytun

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Robert
Koçaryan
56.38
55.36
77.31
55.74
61.08
55.01
56.73
55.70
73.05
68.53
56.57
52.15
Karen
Demirçiyan
43.62
44.64
22.69
44.26
38.92
44.99
43.27
44.30
26.95
31.47
43.43
47.85

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Kaynak: http://cec.freenet.am/Results/Regions.html

27 Ekim 1999’da Ermenistan Parlâmentosuna yapılan silâhlı saldırıda Parlâmento Başkanı Karen Demirçiyan, Başbakan Vazgen Sargsyan ve altı milletvekilinin öldürülmesi kamuoyu önünde Koçaryan’ı zor durumda bıraktı. Muhalefet basınında bu olaya Koçaryan’ın da adının karıştığı ve en güçlü rakipleri olan Demirçiyan ve Sargsyan’a karşı suikastı kendisinin plânladığı iddia edildi. Bu olaydan sonra muhalefet Koçaryan iktidarına karşı mitingler düzenleyerek istifasını talep etti. Özellikle Parlâmentodaki bir grup milletvekili Koçaryan’a gensoru önergesi vermeye çalışsalar da bu teklifi Parlâmento gündemine aldıramadılar.

Koçaryan’ın Başkanlık Döneminde İzlediği Politika
Koçaryan’ın politikasını dört ana başlık altında değerlendirmek mümkündür.

1.Ekonomi politikası. 27 Ekim Parlâmento saldırısı Koçaryan iktidarının ciddî kamuoyu desteğinin kaybına ve siyasî düzenin bozulmasına neden olsa da hükümet kısa sürede yaşadığı şoku atlattı. “Benim halkım benim partimdir” sloganı ile iktidara gelen Koçaryan’ın en önemli hedefi ülkenin kalkındırılması, insanların hayatının normalleştirilmesi ve yeni iş yerlerinin açılması oldu. Kamu kuruluşlarının özelleştirilmesinde, sermaye girişine kolaylık sağlanmasında ve enerji krizinin ortadan kaldırılmasında bazı girişimlerde bulunsa da hükümet, ülkenin ekonomik hayatında karşılaştığı sorunları tam olarak çözemedi. Dış yardım ve diasporanın malî desteği ile ayakta durmaya çalışan Ermenistan ekonomisi büyük ölçüde bağlı olduğu Rusya’ya olan 101 milyon Dolar borcunu ödeyemedi ve bu borcuna karşılık büyük bir askerî sanayi tesisi olan Nairit ve ülke elektrik ihtiyacının %40’nı üreten Hrazdan hidroelektrik santralini Rusya’nın kontrolüne verdi.[17]

2. Dış politikası. Koçaryan iktidarının dış politikası Rusya ve İran yanlısı olmakla daha çok geleneksel bir çizgi izlemektedir. Ermenistan ve Rusya ilişkileri özellikle Koçaryan döneminde yeni bir ivme kazandı. Bunlar, iki bağımsız devlet ilişkilerinden daha çok eyalet ve merkez ekseninde gelişti. Koçaryan, Rusya ile askerî işbirliğine büyük önem vermekte ve Rus askerlerinin Ermenistan’da bulunmasını ülke bağımsızlığının güvencesi olarak görmektedir. Nitekim Ermenistan’da Rus askerî üsleri bulunmakta (MİG–29 filosu ve S-300 Zenit hava savunma sistemleri)  ve sınırları Rus ordusu tarafından korunmaktadır.[18] Petrosyan’dan farklı olarak Koçaryan, soykırımı iddialarına öncelik verdi ve ABD ve Avrupa’da sözde Ermeni soykırımının tanınmasına çalıştı.[19]

3. Diaspora politikası. Levon Ter-Petrosyan’dan farklı olarak Koçaryan, diaspora Ermenilerine büyük önem verdi ve 1998 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde diasporanın desteğini aldı. Koçaryan iktidara geldikten sonra ilk olarak Petrosyan tarafından kapatılmış Taşnaksutyun Partisi’nin faaliyetlerine izin verdi ve tutuklu bulunan üst düzey parti görevlilerinin serbest bırakılmasını sağladı.[20] Koçaryan, özellikle diaspora Ermenilerinin malî desteğini kazanmaya çalışarak ülkenin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlarını gidermeye çalıştı. Bu amaçla Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Ermenistan ve diaspora temsilcilerinin katıldığı Birinci Diaspora Konferansını 22–23 Eylül 1999’da, İkinci Diaspora Konferansını da 27–28 Mayıs 2002’de düzenlendi. Yaklaşık 3.000 kişinin katıldığı son konferansta Ermenistan’ın ve diaspora Ermenilerinin sorunları tartışılmış, diaspora ve Ermenistan arasında işbirliğinin koordine edilmesi gerektiği belirtilmiştir.[21] Ancak son aylarda Ermenistan medyasında, Koçaryan’ın Ermeni diasporası ile ciddî anlaşmazlıkları olduğu ve 2003 cumhurbaşkanı seçimlerinde özellikle ABD Ermeni diasporasının Koçaryan’a destek vermeyeceği şeklinde haberler yayımlanmaktadır.[22] Koçaryan her ne kadar diasporanın en fazla önem verdiği konu olan sözde soykırımını devlet politikasına dönüştürdüyse de 2003 seçimlerinde diasporanın tam desteğini alması mümkün gözükmemektedir. Diaspora Ermenilerinin Koçaryan’a olan desteğini azaltmasının başlıca nedenleri ekonomide yaşanan durgunluk, ülkedeki yolsuzluklar ve 27 Ekim 1999 Parlâmento katliamına Koçaryan’ın adının karışması olmuştur.

4. Dağlık Karabağ politikası. Koçaryan, iktidarının siyasî ve askeri gündemini oluşturan Dağlık Karabağ’la ilgili kesin bir tavır sergilememiş, soruna bir çözüm bulmaktansa zamana yaymayı tercih etmiştir. Selefi Petrosyan’ı, Karabağ sorununa bir çözüm bulmadığı veya teslimci barış yapmaya kalkışmakla suçlayan Koçaryan dört yıllık iktidarında sorunun çözülmesi için ciddî bir çaba göstermemiştir. Galip devlet olmanın üstünlüğünü kullanan Koçaryan, görüşmelerde Azerbaycan’ın kabul edemeyeceği şartlar ileri sürmüş, uzlaşmacı bir tutum göstermemiştir. Bu konuda, Fransa ve Amerika Başkanlarının ve AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının arabuluculuk girişimleri de sonuçsuz kalmıştır. Koçaryan ve Aliyev’in Nahçivan Özerk Cumhuriyeti’nin, Ermenistan’la sınır bölgesi olan Sederek ilinde 14 Ağustos 2002’de yaptıkları 21. görüşmede ilerleme sağlanamadığı anlaşılmaktadır.[23] Koçaryan, Dağlık Karabağ konusunda halkın benimsemediği bir anlaşma imzaladığı taktirde muhalefetin ciddî baskılarına maruz kalacağını bildiği için görüşmelerde radikal adımlar atmaktan çekinmektedir.

Koçaryan’ın 2003’de Cumhurbaşkanı Seçilme Olasılığı

Ermenistan Merkez Seçim Kurulu’nun cumhurbaşkanlığı adaylarının belirlenmesi için verdiği süre 6 Aralık 2002’de sona erdi. Merkez Seçim Kurulu’nun verdiği bilgiye göre 6 Aralık 2002 tarihine kadar Stepan Demirçiyan (Ermenistan Halk Partisi), Aram Karapetyan (bağımsız), Prayur Hayrikyan (Ulusun Kendi Kaderini Tayin Birliği), Artaşes Gegamyan ( (Ulusal Birlik), Raffi Hovannisyan (bağımsız), Robert Koçaryan (bağımsız), Ruben Avagyan ( Birleşik Ermeniler), Aram Sargsyan (Ermenistan Demokrat Partisi), Garnik Margaryan (Vatan ve Onur), Aram Harutyunyan (Ulusal Antlaşma), Arşak Sadoyan (Ulusal Demokratlar Bloğu), Vazgen Manukyan (Ulusal Demokratlar Birliği), Vladimir Darbinyan (Ermenistan Komünist Partisi), Aram Sargsyan (Cumhuriyet Partisi) ve Petros Makeyan ( Demokratik Vatan) Merkez Seçim Kurulu’na müracaat ederek cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını resmen bildirmiştir.[24]

Temmuz 2002’de Ermeni Ulusal Hareketi tarafından Levon Ter-Petrosyan’ın 2003’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacağı açıklansa da Merkez Seçim Kurulu’nun verdiği bilgilerden Petrosyan’ın seçimlere katılmayacağı anlaşılmaktadır. Petrosyan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmaması, Koçaryan’ın ikinci dönem cumhurbaşkanı seçilme şansını arttırmaktadır. Çünkü özellikle son aylarda Ermeni basınında Koçaryan’a karşı en güçlü rakibin Petrosyan’ın olduğu konusunda haberler yayımlanmaktaydı.

26 Kasım 2002’de Ermenistan Bilimler Akademisi’nde yapılan toplantıda Koçaryan’ın 2003 cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığı ileri sürüldü. Koçaryan toplantıda yaptığı konuşmada ikinci dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı olduğu taktirde Ermenistan ekonomisinin kalkınması için elinden gelen her şeyi yapacağını ifade ederek seçmenlerden destek istedi. Bu açıklamadan sonra Taşnaksutyun (Ermeni Devrimci Federasyonu), Cumhuriyet, Orianç Yerkir ve Artsakh-Ermenistan[25] Parti liderleri 2003 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Koçaryan’ı destekleyeceklerini ifade ettiler.

Ermenistan Savunma Bakanı Serj Sargsyan’ın Aralık ayı başlarında Koçaryan’ın seçim çalışmaları koordinatörlüğü görevini üslenmesinden sonra, bazı muhalif partiler buna itiraz ederek, ordunun seçimlere müdahale edeceğini ve ülkedeki demokrasiye zarar vereceğini ileri sürseler de başka siyasi partiler bu konuyu fazla gündeme taşımadı.

1998 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Koçaryan’la ikinci tura kalan Karen Demirçiyan’ın 27 Ekim 1998 Parlâmento saldırısında öldürülmesi sonucu, Koçaryan 2003 devlet başkanı seçimlerinde rakipsiz katılacaktır. Cumhurbaşkanı adaylarından Prayur Hayrikyan, Artaşes Gegamyan, Vazgen Manukyan ve Aram Sargsyan’ın 1998 devlet başkanı seçimlerine katıldıklarını ve sırasıyla % 5,41, % 0,45, % 12,22, % 0,19[26] oranında oy aldıklarını göz önüne alırsak 2003 seçimlerinde Koçaryan’ın ilk turda devlet başkanı seçileceğini tahmin etmek mümkündür.

Petrosyan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmaması ve Ermenistan muhalefetinin ortak aday belirleyememesi, muhalefetin zayıf olduğunu ve muhalefet partileri arasındaki iç sorunları aşacak kadar güçlü bir siyasi geleneğe sahip olmadıklarını göstermektedir. Her ne kadar 16 muhalif siyasi parti 27 Ağustos 2002’de bir araya toplanarak seçim süresinde ortak eylem planı uygulamaya çalışsa da, 16’lara üye olan Vazgen Manukyan yaptığı bir açıklamada 16’ların siyasi kurum olmaktan daha çok bir istişare organı olduğunu ve muhalefetin ortak devlet başkanı adayını belirleyecek güce ve yapıya sahip olmadığını ifade etti.[27]

Ermenistan muhalefetinin özellikle 2002 yılı başlarından itibaren Koçaryan’a karşı daha örgütlü bir şekilde mücadele ettiği görülmektedir. Muhalefet milletvekilleri son aylarda Cumhurbaşkanının görevden alınmasını öngören bir gensoru önerisini Parlâmento gündemine aldırmak istemiş ancak başarılı olmamıştır. Özellikle Millî Birlik ve Ermenistan Halk Partileri, Koçaryan’a karşı güçlü muhalif grup oluşturmuştur.[28]

2003 seçimlerinde Rusya’nın Koçaryan’ı destekleyeceğini tahmin etmek mümkündür. Koçaryan, iktidara geldikten hemen sonra Petrosyan iktidarının son yıllarında Rusya ile yaşadığı siyasî ve ekonomik sorunları çözmek için Rusya politikasını yeniden düzenledi. Rusya’ya olan borcunu ödeyemediği için stratejik sanayi müesseselerini Rusya’nın kontrolüne veren Ermenistan, bunu kamuoyuna iki taraflı ekonomik ilişkiler olarak sunmaktadır.[29] Rusya’nın taleplerine uyan ve Güney Kafkasya’daki en güvenilir müttefiki olan Ermenistan’da Koçaryan iktidarının devam etmesine çalışması doğaldır.

Batı dünyasının Koçaryan’ı destekleyeceğini iddia etmek şimdilik mümkün gözükmemektedir, zira Koçaryan, Kafkasya’nın güvenliğini tehdit eden Karabağ konusunda uzlaşmacı tavır sergilememiştir. Hazar havzası petrol kaynaklarına büyük yatırımlar yapan Avrupa ve Amerika, petrolü güvenli bir şekilde dünya pazarlarına ulaştırmak istemektedir. Karabağ sorununda yaşanan belirsizlik bölge istikrarını ve petrol boru hattı güzergâhını ciddî şekilde tehdit ettiği için Koçaryan’a sorunun çözülmesi için baskı uygulanması olasıdır[30].

Diaspora Ermenileri Koçaryan’ın ikinci defa Cumhurbaşkanı seçilmesine sıcak bakmamaktadır.  Amerika’da faaliyet gösteren Ermeni Millî Enformasyon Merkezi Başkanı Pol Yangoyan yaptığı bir açıklamada Ermenistan’da cumhurbaşkanı makamına sahip olacak başka değerli insanların da olduğunu ifade ederken[31] diaspora Ermenilerinin Koçaryan’a karşı görüş açıkladıklarını söylemek mümkündür.

Bugün Koçaryan’a karşı en güçlü alternatif Levon Ter-Petrosyan gözükmektedir. 1997 ve 1998’de Petrosyan iktidarının karşılaştığı ekonomik, sosyal ve siyasî problemlerin hiçbiri Koçaryan iktidarı tarafından çözülememiştir. Aksine, AGİT Minsk Grubunun Dağlık Karabağ konusunda teklif ettiği barış projesini kabul ettiği için muhalifleri ve özellikle yakın çevresi Petrosyan’ı vatana ihanette suçladıkları hâlde, onların desteği sonucunda iktidara gelen Koçaryan, Karabağ görüşmelerinde aynı barış projesini ele almaktadır. Pragmatik kişiliği ile tanınan Petrosyan, seçim kampanyasında özellikle Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan’ın çıkarlarını koruyacak ve Dağlık Karabağ’ın güvenliğini sağlayacak bir anlaşma yapacağını savunursa Koçaryan karşısında başarılı olma şansını yakalayabilir. Ancak Koçaryan’ın, iktidarda olmasının sağladığı avantajla, kendisinin yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi için seçimlere hile karıştırabilmesi gibi bir üstünlüğü var ve gerektiği taktirde bu yönteme başvurabilir. Koçaryan’ın Parlâmentoyu kontrolünde tutması da onun için başka bir avantajdır. Bir anlaşmazlık ortaya çıkmazsa Koçaryan muhtemelen Miasnutyun (Birlik) grubunun da desteğini alacaktır. Koçaryan’a yakınlığı ile tanınan Ramgavar (Liberaller) 2003 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Koçaryan’ı destekleyeceklerini açıklamışlardır,[32] ancak iç dinamiklerde yaşanan herhangi bir gelişme seçim sürecini etkileyebilecektir.

Bu olumsuzluklara rağmen Koçaryan 2003 yılı seçimlerinde muhtemelen cumhurbaşkanı seçilecektir. Ancak beş yıl süreyle iktidarda kalıp kalmayacağı tartışmaya açık bir konudur.   
      
Sonuç
2003 cumhurbaşkanlığı seçimleri adaylar arasında ciddî rekabete sahne olacaktır. Özellikle Koçaryan’ın 27 Ekim 1999 Parlâmento katliamına adının karışması muhalefet adayları tarafından propaganda aracı olarak kullanılabilir. Bugüne kadar 15 adayın seçimlere katılacağı açıklanmıştır.

Koçaryan cumhurbaşkanı seçildiği taktirde şu sonuçlar ortaya çıkabilir:
- Ermenistan geleneksel politikaya devam edecek, Rusya ve İran’a bağımlılığı daha da artacaktır.
- Koçaryan, Karabağ sorunu ile ilgili kesin bir anlaşma imzalamaya çalışmayacak, sorunun halledilmesini zamana yaymak isteyecektir.
- Türkiye ile ilişkile[33]rinde önemli bir gelişme görülmeyecektir.
- Ermenistan sözde soykırım iddialarına devam edecektir.
- Taşnaksutyun ve başka diaspora partilerinin Ermenistan’ın siyasî hayatında önemi artacaktır.
-  Hükümet ekonomik ve sosyal problemleri çözemediği taktirde kamuoyu karşısında Türkiye ve Azerbaycan düşmanlığının propagandasını gündeme getirerek kişilerin bu sorunlara odaklanmasını önlemeye çalışacaktır. 


[1]Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi :  http//www. Parliament.am/Ru/Our
[2] Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi: http//www. Parliament.am/hdoc
/laws/ru/ssrfmy. html
[3] Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi: http//www. Parliament.am/hdoc/
laws/ru/ilxm5q-f.html
[4] Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi: http//www. Parliament.am/hdoc
/laws/ru/9s234r.html
[5] Gerard. J. Libaridyan, Ermenilerin Devletleşme Sınavı, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2000),  s. 27.
[6]  Libaridyan, Ermenilerin...,  s. 29.
[7]  Libaridyan, Ermenilerin...,  s. 30.
[8]  Aravot, 27 Mart 2000.
[9] Tam metni için bkz. “Zakon Respubliki Armeniya Ob Obşestvenno-Poitiçeskikh  Organizaçiyakh”, Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi: http//www.parliament.am/hdoc/laws/ru/yzk9sg.html
[10] Libaridyan, Ermenilerin...,  s. 69.
[11] Libaridyan, Ermenilerin...,  s. 77.
[12] Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Web Sitesi: http://www.president.am/rus/?folder=president&sub=biography  
[13] Tam metni için bkz. “Zakon Respubliki Armeniya o Prezidente Respubliki Armeniya”, Ermenistan Parlâmentosu Web Sitesi: http://parliament.am/hdoc/laws/ru/ssrfmy.html.
[14] Aravot, 13 Nisan 1999,
[15] Noyan Tapan, 19 Mart 1998, Tam metni için bkz: http://www.asbarez.com/aol/election98/98031913.html
[16] Tam metni için bkz. Ermenistan Cumhuriyeti Parlâmentosu Web Sitesi: http://www.parliamen.am/hdoc
/laws/ru/5hn6si.html
[17] Daha geniş bilgi için bkz: http://www.aravot.am/2002/aravot_rus/July/18/aravot_index.htm
[18] Mustafa Aydın, “Kafkasya ve Orta Asya’yla İlişkiler”, Der: Baskın Oran, Türk Dış Politikası, (İstanbul, İletişim Yayınları, 2001),  s. 412.
[19] Mustafa Aydın, Kafkasya ve Orta...,  s. 415.
[20] Libaridyan, Ermenilerin...,  s. 141.
[21] Daha geniş bilgi için bkz: http://www.azg.am/_TR/20020521/2002052103.shtml
[22] Aravot, 15 Nisan 2002.
[23] Kamer Kasım, “The Nagorno – Karabakh Pease Process: An Evaluation of the Latest Between Aliyev and   Kocharian”,  Turkish Daily News, August 17, 2002, ve bkz: http://www.525ci.com/1263/siyaset.htm#030
[24] http://www.azg.am/_TR/20021207/2002120703.shtml
[25] http://www.azg.am/_TR/20021203/2002120302.shtml
[26] Noyan Tapan, 19 Mart 1998.
[27] http://www.aravot.am/2002/aravot_rus/November/30/st01.htm
[28] Daha geniş bilgi için bkz: http://www.zerkalo.az/newssite/pages/l2/s0.shtml#2001/10/01_19_26_02
[29] Daha geniş bilgi için bkz: http://www.aravot.am/2002/aravot_rus/July/18/aravot_index.htm
[30] Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan’ın Enerji Politikası”,  2023 Dergisi,, 15 Ağustos 2002, Sayı: 16, s. 76.
[31] Daha geniş bilgi için bkz:  http://www.525ci.com/1236/dunya.htm#3

[32] Anuş Babayan, “HRAK Devlet Başkanını Desteklemektedir”, http://www.azg.am/_TR/20011004/

2001100402.shtml  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder