Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

24 Ocak 2012 Salı

Türkiye-Ermenistan İlişkilerinin Değerlendirilmesi


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı 

cabbarlih@yahoo.com                                                

Ermenilerin Mağduriyet Psikolojisi ve Kimlik Arayışı
Dünya tarihinde 30, 100 yıllık savaşlar yaşanmış, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları milyonlarca insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur. Karşı cephelerde bulunan halklar veya devletler savaş bittikten sonra tekrar normal ilişkilere dönmek için arayış içinde bulunmuş ve kısa sürede bunu başarmışlardır. Savaş yıllarında yaşanan bütün olumsuzluklar, acılar ve kayıplar unutulmaya çalışılmış, ilişkileri ileriye götürmek için yeni projeler geliştirilmiştir. Ancak Ermenilerin Türkiye’ye yönelik görüşleri 20. yüzyılın başlarından itibaren değişmemiş, aksine Türk düşmanlığı görüşleri daha da artmıştır. Bu süreçte Ermeni milli kimliğinin oluşmasında Türk düşmanlığı psikolojisi önemli yer tutmaktadır. Ermeniler milli kimliklerini pekiştirmek, korumak ve daha güçlü kültüre sahip olan diğer halklar tarafından asimle edilmemeleri için “öteki” arayışında bulunmuş ve doğal olarak bölgedeki en güçlü ve hâkim halk olan Türkleri kendileri açısından “öteki” olarak görmeye başlamışlardır.

ABD’nin Irak Müdahalesi Ekseninde Kafkasya’da Türkiye ve İran Rekabeti


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı 


11 Eylül 2001’de ABD’ye yapılan terör saldırısı dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü olan ABD’nin de uluslararası terörizm tehlikesine karşı sigortasının olmadığını göstermekle beraber, dünya hegemonyası olma yönünde büyük bir adım atmasının da başlangıcı olmuştur. Bu saldırıdan sonra ABD’nin terörizmle mücadelede “kendi yanında olmayanları, karşı cephede gördüklerini” açıklamasından sonra belli başlı büyük devletlerin yanı sıra, terörizmi destekleyen İran, Irak, Suriye, Libya ve Kuzey Kore gibi devletler de dış politikalarını yeniden gözden geçirmek mecburiyetini hissetmiştir.

Türkiye-Ermenistan Arasında Sınır Kapısı Sorununun Yeni Boyutları


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı  

 2003 yılı başlarından itibaren Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan basınında Türkiye-Ermenistan arasında Akyaka sınır kapısının açılması konusu sık sık gündeme taşınmış ve çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. Temmuz ayı sonundan itibaren ise bu konu Rus basınında daha farklı bir boyutta tartışılmaya başlanmıştır. Konuyla ilgili değerlendirmelerde Türkiye-Ermenistan arasında sınır kapısının açılması durumunda, Rusya’nın Ermenistan üzerinde siyasi ve ekonomik etkisinin azalma ihtimali değerlendirilmekte, Ermenistan’da ve genel olarak Kafkasya’da Türkiye ve Rusya arasında yeni bir rekabet döneminin başlanacağı ifade edilmiştir. Bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bölgedeki son gelişmeleri kısa bir şekilde değerlendirmek gerekmektedir.

Rusya’da Ermeni Diasporası: Oluşumu ve Faaliyetleri


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı   


Giriş
Ermeni diasporasının Avrupa ve Amerika’daki faaliyetleri konusunda bazı araştırmalar yapılmış olsa da Rusya’daki Ermeni diasporası konusu gölgede kalmıştır. Bu çalışmada Rusya’daki Ermeni diasporasının oluşumu, Ermenilerin Rusya’ya göçleri, yerleşmeleri, faaliyetleri ve Ermenistan’a destek bağlamında faaliyetleri incelenecek, bunun yanı sıra Rusya’nın sosyal-siyasi hayatında oynadığı rolleri olduğu ve günümüze kadar olan gelişmelere açıklık getirilecektir.

Eduard Oganisyan’ın “Yüzyıllık Mücadele” Adlı Kitabında Ermeni Meselesi Ve “Soykırım” Propagandası*


    

Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı 
                                                                                                                   

Ermeni Meselesi ile ilgili olarak Amerika ve Avrupa’da ciltlerle kitap yazılmıştır. Ancak bu kitapların birçoğunda tarafsız değerlendirmeden daha çok Ermenilerin görüşleri desteklenmiştir. Sovyetler Birliği’nde ise 1960’lı yıllardan başlayarak tarihçiler ve akademik çevreler Ermeni Meselesi üzerinde yoğunlaşmaya başladılar. Özellikle, 1965’de Ermenistan’ın başkenti Erivan sokaklarında sözde soykırımın 50. yıldönümü nedeniyle düzenlenen yürüyüşten sonra Ermeni Meselesi bir anda araştırmacıların odak noktası oldu.

İsrail’in Azerbaycan Politikası ve Türkiye


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı  


Giriş
1980’li yılların sonlarına kadar İsrail’in dış politikasında Kafkasya cumhuriyetleri ve özellikle Azerbaycan söz konusu olmamıştır. Ancak 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra Güney Kafkasya’da yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler İsrail’in de dikkatini çekmiş, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın bağımsızlığını tanımıştır.   

21 Ocak 2012 Cumartesi

Ermenistan’da Türkiye İmajı



Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı                                                                                                                                                                      


Giriş
Her devletin uluslararası alanda değişik bir imaj oluşturma özelliği vardır. Bu, bütün devletler için kalıplaşmış şekilde olmayıp, başka şekillerde de ortaya çıkabilir. Bu özellik her şeyden önce, tarihi süreçte devletlerin izlediği siyasî, ekonomik ve kültürel politikayla bağlıdır. Devletlerin izledikleri bu politika dünya kamuoyunda onun imajını oluşturan başlıca göstergelerden biridir. Bu günün koşulları içerisinde basın, radyo ve televizyon herhangi bir devletin imaj oluşturma özelliğini etkilemektedir.[1]

GUUAM[1]: Bölgesel İşbirliği Açısından Yeni Bir Fırsat Mı?


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş

8 Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra eski Sovyet cumhuriyetlerinde yaşanan ekonomik, siyasi ve askeri sorunlar bu cumhuriyetleri yeni müttefikler aramaya mecbur etti. Hemen hemen bütün cumhuriyetler başta ABD olmakla Avrupa devletleri ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeye başladı. Bu cumhuriyetler bağımsızlığının ilk yıllarında, ekonomik, siyasi ve askeri gücünü kaybeden ve en önemlisi de ‘İmparatorluğun çöküşü’ nedeniyle sosyal, siyasi ve psikolojik bunalım geçiren Rusya Federasyonu’nun kontrolü dışında kalabildiler. 

Güney Kafkasya’da ABD-Rusya Rekabeti


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş

Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettikten sonra, hem jeopolitik konumu hem de sahip olduğu zengin enerji kaynakları nedeniyle büyük devletlerin dikkat merkezinde olmuştur. 1980’li yılların sonlarında yabancı petrol şirketleri ile görüşmelere başlayan Azerbaycan, 21 Eylül 1994 yılında Asrın Anlaşması olarak bilinen petrol anlaşmasını imzalamıştır. ABD’nin baskıları ile bölge devletlerinden İran’ın, Asrın Anlaşması’na davet edilmemesi ve Rusya’ya beklediğinden az pay verilmesi sonucunda bu devletlerin Azerbaycan politikasında ciddi değişiklikler olmuştur.

Ermenistan’ın Bölge Politikasında Gürcistan: Tarihi Süreçte Karşılıklı İlişkiler


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş    
Bu çalışmada tarihi süreçte Ermenistan-Gürcistan ilişkilerinde yaşanan olaylara açıklık getirilmesi amaçlanmıştır. Güney Kafkasya’nın Çarlık Rusya’sı tarafından işgal edilmesi, 1918’de “Maverayı Kafkas Komiserliği”nin kurulması ve taraflar arasındaki anlaşılmazlık sonucunda aynı yıl “Maverayı Kafkas Komiserliği”nin bırakılmasının ardından Ermenistan ve Gürcistan’ın bağımsızlıklarını ilan etmesi sonrası gelişen olaylar ve iki ülkenin karşılıklı ilişkilerine ışık tutulmaya çalışılmıştır. 

Ermenistan Silahlı Kuvvetleri


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
Giriş
Sovyetler Birliği’nin, 21 Aralık 1991’de dağılmasından sonra dünyanın siyasî haritasında ciddi değişiklikler olmuş, eski Sovyet cumhuriyetleri bağımsızlıkların ilan etmiştir. Bu süreçte Güney Kafkasya devletleri de bağımsızlıklarını ilan etmiş, yeni ekonomik ve siyasî yönetim şeklini benimsemiş, sınırları içerisinde bulunan Sovyet ordusundan kalan askerî üsler ve silahlarla bir millî ordu kuruculuğuna başlamıştır. Sovyet güvenlik mekanizmasının kısa bir sürede dağılmasından sonra Güney Kafkasya’da ortaya çıkan etnik çatışmalar nedeniyle bölge güvenliği ve istikrarının bozulması Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın millî ordu kurma çalışmalarını daha da hızlandırmıştır. Ermenistan bu süreçte büyük ölçüde Türkiye’den algıladığı tehdit üzerine ve yayılmacı politika izlemeye başlaması nedeniyle millî ordu kurma çalışmalarına önem vermiş, savunma politikasını ana hatları ile belirlemeye çalışmıştır.

Ermenistan’da Kilise Hakkında Yasa Tasarısı Gündemde


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
28 Mart 2005 
Yüzyıllar boyunca bağımsız bir devlete sahip olmayan Ermeniler, milli birlik ve beraberliklerini korunmak ve yaşadıkları bölgelerde asimle olmamak için Apostolok Ermeni Kilisesi etrafında toplanmış ve Kiliseye devlet statüsüne yakın bir yetki tanımışlardır. Bu durum 1920’ye kadar devam etmiş, bu tarihte Birinci Ermenistan Cumhuriyeti Bolşevik Rusya tarafından işgal edilmiş ve Kilisenin devlet ve toplum hayatında faaliyeti ve etkinliği minimuma indirilmiştir. 1970’li yılların başlarına kadar Ermeni Kilisesine baskılar devam etmiş, daha sonra bu baskılar önemli ölçüde azalmıştır.

15 Ocak 2012 Pazar

ERMƏNİSTAN VƏ TERRÖR


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

11 sentyabr 2001-ci ildə Amerikaya qarşı Əl-Qaidə tərəfindən törədildiyi iddia edilən terror aktından sonra ABŞ-ı dost və yaxud  düşən olaraq görən bütün dövlətlər terroru qınayan mesajlar vermiş, ölənlərin yaxınlarına və Amerika xalqına başsağlığı vermişdir. 12 sentyabr 2001-ci ildə Ermənistan XİN rəhbəri Vardan Oskanyan da Amerikaya taziyələrini bildirərkən “Bu yalnızca ABŞ-a qarşı edilən bir hücum deyil, bu demokratiyaya və sivilizasiyaya qarşı edilən bir hücumdur.” demişdir.

Ermenistan İktidar Mücadelesinde Siyasî Partilerin Rolü ve Önemi

Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
Giriş
Bu makalede, Ermenistan’ın bağımsızlık mücadelesi yıllarında ve bağımsızlık sonrası dönemde siyasî gruplaşmaların/partilerin ortaya çıkması sürecine değinilmiş, bu gruplaşmaların/partilerin devlet başkanlığı ve Parlamento seçimlerinde verdikleri mücadele değerlendirilmiş ve günümüzde Ermenistan siyasî hayatında partilerin yeri ve önemi incelenmiştir.

Bağımsızlık Sonrası Ermenistan Ekonomisinin Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Arayışları


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş
Ermenistan 21 Eylül 1991’de bağımsızlığını ilân ettikten sonra çok ciddî ekonomik, siyasî ve sosyal sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bağımsızlık sürecinde işçilerin greve başlamaları, Aralık 1988 depreminin ekonomiye vurduğu darbe,[1] Ermenistan Ordusu’nun Azerbaycan topraklarını işgal etmesi üzerine Azerbaycan ile başlayan savaş, Ermenistan ekonomisini etkileyen en önemli faktörlerdir.

Ermenistan’da 19 Şubat 2003 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: Koçaryan’ın İkinci Şansı Var Mı?


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
Giriş
Bu çalışmada bağımsızlık sonrası Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimleri değerlendirilmiş ve 2003 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin muhtemel sonuçları hakkında bazı yorumlarda bulunulmuştur. Özellikle bağımsızlık sonrası Ermenistan’ın siyasî hayatındaki gelişmelerin ele alındığı makalede, cumhurbaşkanlığı makamının oluşturulması, yasama ve yürütme erkleri arasındaki denge, Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hakkında Kanun, Ermenistan Anayasası’nda belirtilen yetki paylaşımı ve seçim sistemi incelenmiştir.

ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi: Kavramı, Anlamı, Amacı ve Türkiye’ye Yansımaları


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı 

Giriş
20. yüzyıl insanlık tarihinin ekonomik, askeri, siyasi ve teknolojik bakımdan en yoğun gelişmelerin yaşandığı dramatik bir yüzyıl olmuştur. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı yaşanmış, Rusya’da Bolşeviklerin iktidara gelmesi ile dünya iki kutba ayrılmış, Birinci Dünya Savaşı’nın acılarından ders alınmamış ve 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı ortaya çıkmış, insanlar uzayı fethetmiş, dünyayı bir anda mahvedebilen nükleer silahlar icat edilmiş, ABD’nin 1945 yılında Japonya’ya attığı nükleer bomba bunun küçük çaplı bir örneğini oluşturmuş, 1990’lı yılların başlarında Sovyet İmparatorluğu dağılmış ve yeni bağımsız cumhuriyetler kurulmuştur.

Mehmet Ali Birand’a Açık Mektup
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı    
01 Mayıs 2010
Aşagıdaki mektup medya kürsüsünü kullanarak Türkiye’de Ermenistan’ın  propagandasını yapan Birand’a unvanlanmıştır. Bu mektubu ilk önce Biran’dın kendisine gönderdim. Ancak Birand’ın daha sonra da Ermenistan propagandasına devam ettiğini, Azerbaycan ve Türkiye ilişkilerini zedeleyecek köşe yazıları yazdığını dikkate alarak kamuoyu ile paylaşmayı uygun buldum.

Geçmişten Günümüze Batı Azerbaycan (Ermenistan) Türkleri


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş                                                                                                    

Ermeni diasporası ve kimi çıkar guruplarının son zamanlarda sıkça gündeme getirmeye çalıştıkları sözde soykırım iddiaları, neredeyse üzerinde tartışılır tek konu haline gelmiştir. Oysa bu çalışmada da üzerinde durulacağı gibi, geçmişten günümüze Ermenilerin Türklere yönelik mezalimi konusunda hâla tartışılmayan birçok olay vardır. Bunlardan biri, hiç kuşkusuz Ermenilerin Batı Azerbaycan Türklerine yönelik yaptığı soykırımdır.[1]

ABD’NİN KAFKASYA POLİTİKASI VE TÜRKİYE


 Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

       1. Giriş

       Sovyetler Birliği ve ABD arasında yaklaşık 50 yıl devam eden ‘Soğuk Savaş’ 21 Aralık 1991 yılında SSCB’nin çöküşünün açıklanmasıyla sona erdi. Her ne kadar bazı Cumhuriyetlerde İmparatorluğun çöküşü döneminde Moskova tarafından askeri güç kullanıldıysa da, SSCB gibi bir İmparatorluğun kansız bir şekilde (Litonya, Gürcistan ve Azerbaycan’a yapılan askeri müdahaleler hariç) ortadan kalktığını söyleyebiliriz.

Güney Kafkasya’da Güç Mücadelesi ve ABD’nin Azerbaycan’dan Askerî Üs İsteği


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

Giriş
20. yüzyılın son on yılı, dünyanın siyasî haritasında ciddi değişikliklere tanıklık etmiş, iki kutuplu dünyada Sovyetler Birliği’nin mevcudiyeti ortadan kalkmış, yeni bağımsız devletler ortaya çıkmış, çok ciddi ekonomik ve askerî sorunlar bölgesel güvenliği tehdit etmeye başlamıştır. Güney Kafkasya ülkelerinden olan Azerbaycan da bu süreçte bağımsızlığını kazanmış, uluslar arası ekonomik ve siyasî sisteme entegre olmak için yoğun çaba harcamıştır. Bağımsızlığının ilk yıllarında ayrılıkçı Dağlık Karabağ sorunu ile karşı karşıya kalan Azerbaycan, uluslar arası destek aramak için girişimlerde bulunmuş ancak istediği sonucu elde edememiştir.

14 Ocak 2012 Cumartesi

DİPLOMATİK İLİŞKİLER KURMAK… SINIRLARI TANIMAMAK…


Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
27 Temmuz 2009

Son bir yıldır Türkiye-Ermenistan ilişkileri ilginç bir görünüm sergilemektedir. AKP Hükümetinden önceki hükümetler de Ermenistan ile sınırları açmak hususunda ABD ve AB’nin baskıları ile karşılaşsalar da ulusal çıkarlardan taviz vermemiştiler.

KÖLE PSİKOLOJİSİ


27 Temmuz 2009

Bin yıldan fazla bir zaman sürecinde bağımsız devlete sahıp olmamış Ermeniler kölelik, ezilmişlik psikolojisinden kurtulmak için 1918’de tarihi Azerbaycan toprağı olan İrevan Hanlığı’nda devlet kurdukdan sonra uygun fırsatı yakalasar da bundan yararlanamamşlardır. Nihayet 23 Eylül 1991’de bağımsızlıklarını elde ettıkten sonra bile Ermenilerin bu psikolojik bunalımdan kurtulamadıkları açıkça bellidir.

İran’ın Ermenistan Sevdası


İran’ın Ermenistan Sevdası
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
14.01.2012
Ermenistan 1991’de bağımsızlığını ilan ettikten sonra sınır komşusu olan devletlerden sadece İran İslam Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler içerisindedir.