KÖLE PSİKOLOJİSİ

Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı

27 Temmuz 2009

Bin yıldan fazla bir zaman sürecinde bağımsız devlete sahıp olmamış Ermeniler kölelik, ezilmişlik psikolojisinden kurtulmak için 1918’de tarihi Azerbaycan toprağı olan İrevan Hanlığı’nda devlet kurdukdan sonra uygun fırsatı yakalasar da bundan yararlanamamşlardır. Nihayet 23 Eylül 1991’de bağımsızlıklarını elde ettıkten sonra bile Ermenilerin bu psikolojik bunalımdan kurtulamadıkları açıkça bellidir.

Bu benim hayal ürünüm deyildir. Bunu çok ender rastlanan sağduyulu Ermenilerin kendileri bile itiraf ediyorlar.  Aynı zamanda bunu Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan kendisi bile itiraf etmiştir. Sarkisyan, 10 Haziran 2009’da 12 Hazıran’da Ermenistan’da ‘Rusya Günleri’nin başlaması nedeniyle Rusya’nın Ermenistan büyükelçiliğinde yaplan bir törende yaptığı konuşmada Rusya-Ermenistan (veya eyalet merkez) ilişkilerini  öve öve bitirememiş ve sonunda potu kırmıştır. Sarkisyan’ın bu konuşmada ‘Rusya ne kadar güclü olarsa, Ermenistan da o kadar güçlüdür’ demesi aslında Ermenistan’ın ne kadar zayıf, kımsesiz, ağabeye ihtıyacı olduğunu ortaya koymaktadır. Ermenistan’ın ABD ve Fransa’nın da siyasi, ekonomik ve askeri desteğine ihtiyaci vardır. Ama kimse bugüne kadar Sarkisyan da dahil olmak üzere hiçbir Ermenistan devlet başkanının aynı ifadeleri bu devletler için de kullandığını iddia edemez.

Kendisine, milletine ve devletine saygı duyan ve bağımsız olduğuna inanan hiçbir insan, hele bir devlet başkanı devletinin güçlü olmasını bir başka devletin güçlü olması ile açıklayamaz. Ama demek ki, Sarkisyan bunu dile getirerek Ermenistan ve Ermeni gerçeklerini istemeden de olsa kamuoyuna duyurmuştur. Ermenistan, Robert Koçaryan’ın devlet başkanı olduğu dönemde Rusya’ya olan 102 milyon dolarlık borcun karşılığında bütün strateji sanayi tesislerinin hukuki kontrolünü bu ülkeye devretmiştir. Dünya genelinde yaşanan son mali kriz ve Rusya’nın 2008 Ağustos ayında Gürcistan’a saldırmasından sonra ise Ermenistan’nın bel kemiğini kırmış, daha çok Rusya’dan bağımlı hale gelmiştir. Rusya Hükümetinin Ermenistan’a ayırdığı 500 mılyon dolarlık yardım paketi, ciddi ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşayan Ermenistan için can yeleği gibidir. Ama fırtınalı okyanusda can yeleğinin güvenilir bir araç olmadığını söylemekle her halde Amerika’yı yeniden keşf etmiş olmamalıyım.

Aslında Türkiye’nin Ermenistan’ın bu durumunu iyi değerlendirmesi ve Ermenistan hükümeti de sadece batılı devletlerin kışkırtmaları, ninelerinden dinlediği, hiçbir hukuki belgesi olmayan sözde soykırım propagandasından vaz geçer ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanırsa Türkiye iyi niyet olarak Ermenistan’a 500 mılyon dolar deyil, 1.5 mılyar dolarlık karşılıksız yardım paketini hazırlayabilir. Karnı ac, sefil, umutsuz, ekonomik ve sosyal gelecek vaad etmeyen bir dönemde Ermenistan’ın bu teklife hayır demesi kendi kendini imhadan başka bir şey değildir. Acaba Türk Hükümet yetkilileri böyle bir teklifte bulunabilir mi?