Mehmet Ali Birand’a Açık Mektup
Dr. Hatem Cabbarlı, Avrasya Güvenlik ve Strateji
Araştırmalar Merkezi Başkanı
01 Mayıs 2010
Aşagıdaki mektup medya kürsüsünü kullanarak Türkiye’de Ermenistan’ın propagandasını yapan Birand’a unvanlanmıştır.
Bu mektubu ilk önce Biran’dın kendisine gönderdim. Ancak Birand’ın daha sonra
da Ermenistan propagandasına devam ettiğini, Azerbaycan ve Türkiye ilişkilerini
zedeleyecek köşe yazıları yazdığını dikkate alarak kamuoyu ile paylaşmayı uygun
buldum.
Türk medyasında ‘söz sahibi’ olan Birand’ın aslında tarih konusunda ne
kadar bilgisiz olduğunu, ana kaynaklara ve tarihe müracaat etmeden ‘aklına
esen’ her şeyi kamuoyuna yutturmaya çalıştığını göreceksiniz. Kendisine köşe
yazarı diyen ve fikir bildiren birinin, kendisini zahmete sokup yazmak istediği konuyla ilgili ufak bir
araştırma yapması beklenirken, Birand bu zahmeti kendisine vermek istememiştir.
Mektubumu Birand almış olmalı ki bir sonraki köşe yazısının altında ufak bir
‘düzetltme’ yapmış ama yine de ciddi yanlışlığa yol vermiştir. Yanlışlıkları sıralayalım:
1.
Benim mektubumda ‘Bölgede Ermenilerin silahlı saldırıların
önünü almakta zorlanan Azerbaycan Yüksek Sovyeti 26 Kasım 1991’de Dağlık
Karabağ Özerk Vilayet statüsünü kaldırdı.’ denilmiştir.
2.
Oysa aşağıda Birand’ın
‘düzeltmesini’ göreceksiniz ve kendisi yine de ‘tecrübesini’ konuşdurarak ‘Karabağ'ın özerk statüsü ise 1989 yılında
Azeri Parlamentosu tarafından kaldırılmıştır.’ yazmaktadır.
3.
Birand yine de
ciddi bir yanlışlığa yol vermiştir. Kendisi kopya bile çekemeyecek kadar
yeteneksizdir. En azından buna dikkat etmesi gerekmekteydi. Azeri diye bir
millet yoktur! Azerbaycan Türkü vardır!
4.
Azeri Parlamentosu
yoktur. ‘Azerbaycan Yüksek Sovyeti’ vardı.
Şimdi ise Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi vardır!
5.
Birand’ın ‘Düzeltmesine’ dikkat ederseniz ‘1993'da Ermenistan Karabağ'ın da
içinde bulunduğu, Azerbaycan'ın yüzde 20'si kadar toprağı işgal etmiştir.’ yazmıştır. Türkçede ‘1993’da’
deyil, ‘1993’te’ olarak
yazılmalıdır.
6.
Birand ateşkesin
Mayıs 1994’te imzalandığını da bilmiyor. Ermenistan 1993 yılına kadar değil,
Mayıs 1994 yılına kadar Azerbaycan topraklarının %20’sini işgal etmiştir.
7.
Dağlık Karabağ
Azerbaycan’dan kenarda bir bölge değil. Birand, ‘1993'da Ermenistan Karabağ'ın da içinde bulunduğu, Azerbaycan'ın yüzde
20'si kadar toprağı işgal etmiştir.’ ifadesini değil, ‘Ermenistan ateşkesin imzalandığı mayıs 1994 tarihine kadar Azerbaycan
topraklarının %20’sini işgal etmiştir’ yazması daha doğru olacaktır.
Eeee... Pes doğrusu, bir paragrafta 7 yanlış bulmak! Birandın yanlışlarını
bulmak ve düzeltmek beni iyice yordu! Bu kadar da olmaz yani! Birand’ın aldığı maaşı hak etmesi lazım! Gerçi Türkiye
ve Azerbaycana karşı yazdıklarıyla bunu hak ediyor. Parasını kimler
veriyorsa?... Birand isterse kendisine Türkçe garmer ve tarih dersi
verebilirim. En azından güzel Türkçemizin bozulmaması ve kamuoyunu yanlış
yönlendirmemesi için!
Saygılarımla
Dr. Hatem Cabbarlı
Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Merhaba Sayın M. Birand.
Ben Ermenistan’da doğdum ve 18 yaşıma kadar, yani Ermenistan devletinin 300
bin Azerbaycan Türkünü 1988-1990 yıllarında zorla tehcire tabi tuttuğu zamana
kadar orda yaşadım. Tehçir zamanı 216 Azerbaycan Türkünün öldürüldüğünü ve buna
göre bir Ermeninin bile tutuklanmadığını hatırlatmak ihtiyacını hissediyorum.
Sumqayıt’ta öldürülen 26 Ermeniye göre 45 kişi tutuklanmış ve hapse atılmıştır.
Daha 80’li yıllarda sizin 32. Gün adlı programınızı seyrediyordum ve
Türkiye’nin sorunlarını dile getırmeniz beni memnun ediyordu.
Ancak Hürriyet qazetesinin 31 Mart 2010 tarihli sayısında ‘Ermeniler
Türkiye’yi alkışçılara şikayet edecek (2)’ adlı yorumunuzu okudum ve bazı
konularda size fikirlerimi bildirmek istiyorum.
Yorumunuzda yol verdiyiniz yanlışlıkları sizin gibi tecrübeli bir
gazeteciye açıkcası yakıştıramadım.
1.
Sovyetler Birliği
1989’da deyil, 21 Aralık 1991’de Belovejsk Antlaşması ile son bulmuştur.
2.
Haydar Aliyev
1988’de Azerbaycan’ın başında değildi. Kendisi Moskova’da Merkezi Komite’de
Politbüro üyesi idi ve dolayısıyla sizin yazdığınız gibi Dağlık Karabağ’ın
özerkliğini kaldıramazdı.
12 Ocak 1989’da Moskova Özel yönetim komitesi kurarak Dağlık Karabağ’ın
yönetimini devraldı ve 28 Kasım 1989’da bu yönetim idaresi deyişdirilerek
Dağlık Karabağ’ın yönetimi yeniden Azerbaycan’a devretti. Bölgede Ermenilerin
silahlı saldırıların önünü almakta zorlanan Azerbaycan Yüksek Sovyeti 26 Kasım
1991’de Dağlık Karabağ Özerk Vilayet statüsünü kaldırdı.
İddia ettiğiniz gibi Dağlık Karabağ ve Kıbrıs sorunu arasında bir benzerlik
yoktur. Bu tür basit bir benzetme sizin siyasi bilinç karizmanızı ciddi şekilde
zedelemiştir.
Dağlık Karabağ Ermenileri bölgenin avtohton (yerli, aborijen) halkı
deyildir. Çar Rusyası tarafından 19. Yüzyılda Osmanlı ve İran’dan
göçettirilmişlerdir. Bunu Azerbaycan’ın Ağdere rayonunda Ermenilerin
kendilerinin hazırladığı ‘Azerbaycan’a gelişimizin 150. yıldönümü’ adlı anıt
bir daha onaylıyor.
Sayın Birand, Dağlık Karabağ sorunu hakkında ve Türkiye-Ermenistan
arasındaki sorunlar hakkında yorum yaparken, ne Türklerin ne de Ermenilerin
çıkarlarını savunmayın lütfen. Sadece gerçekleri yazsanız yeterli. Kamuoyuna
karşı psikolojik operasyonda yer almamanızı öneririm. Osmanlının son
dönemlerindeki (Kurtuluş savaşı yıllarındaki) gazeteci Ali Kemal bey rolünü
üstlenmeye çalışmayın.
Bu arada bu konularda bilgiye ihtiyacınız olursa bana yazabilirsiniz.
Saygılarımla Dr. Hatem Cabbarlı
Avrasya Güvenlik ve Strateji Araştırmalar Merkezi Başkanı
Azerbaycan
DÜZELTME
:
Önceki günkü yazımda Karabağ’ın durumuyla
ilgili bölümde, 1988 yılında Haydar Aliyev’in Karabağ'ın özerk statüsünü
kaldırdığını yazmıştım. 1988 yılında Haydar Aliyev Azerbaycan yönetiminde
değildi, Karabağ'ın özerk statüsü ise 1989 yılında Azeri Parlamentosu
tarafından kaldırılmıştı. 1993'da Ermenistan Karabağ'ın da içinde bulunduğu,
Azerbaycan'ın yüzde 20'si kadar toprağı işgal etmiştir.
http://www.milliyet.com.tr/iktidarlar-hrant-i-sevmezdi-sonra-kahraman-oldu-4-/mehmet-ali-birand/guncel/yazardetay/02.04.2010/1219468/default.htm
Milliyet gazetesinin 02 Nisan 2010 tarihli sayısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder